Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

ASRIN FELAKETİ DEĞİL AKLIN FELAKETİ

Yazının Giriş Tarihi: 07.02.2025 20:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.02.2025 20:54
Lapa lapa kar yağıyordu ,Hava çok soğuktu. Ülkemizin her bölgesinde kar yağışı vardı. Bolluk bereketle gelsin, hayırlı kışlar olsun dedik.
Sabaha karşı felaket haberleriyle uyandık… Kahramanmaraş merkezli ,saat 04 - 17 de. 7,7 şiddetindeki depremle, onbir şehir yerle bir olmuştu. İnsanların çığlıkları, acı siren sesleri… Binalar adeta domino taşı gibi yıkılıyor. Etraf toz duman, kıyamet gibi… Gün ışıyınca felaketin boyutu anlaşılıyordu. Uykuda yakalanmışlar, canlarını kurtaranlar ise -17 -18 dereceye ulaşan soğuk karşısında donuyorlar. Saat 13- 24 de Elbistan merkezli 7-6 Şiddetindeki ikinci deprem ,felaketi ikiye katladı. yağmurun, karın altında evlerinin enkazı elleriyle kazıyorlar… İçerden gelen ‘’Yardım edin!’’sesleri… Ve yaşanan çaresizlik… Bizler de ekran başında çaresizce izledik… Vaktinden önce gidermi insan?gittiler işte!Duvarda hırkaları,!
Cebinde fotoğrafları, radyoda şarkıları.herşey bırakıp gidilirmi ? hemde gidiyorum bile diyemeden Aylarca oturduğumuz koltuktan, yediğimiz ekmekten, ısındığımız evimizden, uyuduğumuz uykudan utandık… Bölgede aktif fay hatları vardı, uzmanlar her fırsatta hem yetkilileri hem de vatandaşları uyarıyorlardı. Ne yazık ki yetkililer tarafından yeterince dikkate alınmadı, gündeme getirilmedi, depreme hazırlık yapılmadı ve felaket göz göre göre geldi. Dokuz saat sonra annemin de memleketi olan Elbistan merkezli 7,6 şiddetindeki ikinci deprem yaşandı.Yakın ilçemiz Elbistan Darende ve Balaban’da çok şiddetli hissedildi. Balaban çevre mahalle ve köylerde özellikle kerpiç evlerde ağır hasara sebep oldu.
Dünyanın her yerinde çok şiddetli depremler oluyor ama ülkemizdeki deprem çok geniş bir alana etki etti ve çok yıkıcı oldu. Tam anlamıyla deprem ülkesi olmamıza rağmen yaşanan depremlerden ders almadık ve yine çok hazırlıksız yakalandık. On binlerce yaralı ve elli bini yaklaşan can kaybı,milyonlarca enkaz oldu. Her doğa felaketinden sonra ‘’İşte, Allah bizi cezalandırdı’’ derler. ‘’Kader, takdir-i ilahi’’der, unuturuz. Deprem bilimciler riskli bölgeleri, yerleşim yerlerini, fay hattı nereden geçiyorsa bildiriyor ama biz dinlemiyoruz. Yetkili, sorumlu olanlar da duymuyor. Uzmanlar sağlam zemine, sağlam binalar yapın diyorlar, deprem öldürmez ama bina öldürür diyorlar, anlamıyoruz.
Dağlar yarıldı,köyler ikiye ayrıldı,tepeler birleşti. Yerin göğün yaradanı, insanları yaratmadan Dünya’yı yarattı. Depremler, volkanlar, milyonlarca yıl devam etti , rabbimiz yeryüzünü biz insanlara yaşanacak mekan haline getirdi. Doğal afetler her zaman olacak ama bizler de tedbirimizi alacağız. Japon deprem uzmanına depremi soruyorlar,” sizin Allah’ınız uyardı siz dinlemediniz” diyor. Bir ay geçti depremin üzerinden 2 yıl geçti, hâlâ yüreğimiz yangın yeri gibi. Bir kadın enkazdan bulduğu anahtarı göstererek ağlıyordu: ‘’Şu anahtar için az yedik, az giydik, az gezdik ama çocuklarıma mezar almışız.’’diyordu. Milyonlarca insanın yürekleri yaralı, herkesin acı bir hikayesi var ve bu acıları ömür boyu sürecek…
Sultan Süleyman’ın kendisini teselli etmeye çalışan Rüstem Paşa’ya “Paşa, Paşa! Ne evlat senin, ne devlet senin” dediği gibi… Ateş düştüğü yeri yakıyor. Türkiye olarak, millet olarak çok büyük felaket yaşadık. Kurtuluş savaşı ruhuyla tek yumruk olduk. İlk günlerde,acılar taze, depremzedeler şoktaydı.. Enkazlar kalkıp cenazeleri gömülünce, kargaşa bitince o zaman acılarının büyüklüğünü daha derinden yaşadı ve hissettiler... Yaşanacak yarınlar öldü. Hayata veda edenlerin umutları enkaz altında kaldı. Hayalleriyle gömüldüler. Yarım kalan ne çok şey var… Herkesin hikayesi yarım kaldı. Nice ocaklar söndü,iki yıl geçti hala barınma sorunu çözülemedi. işsizlik ekonomik kriz depremzedeleri çok derinden etkiliyor.Bundan sonra eskisi gibi olamazlar, zaten…
Depremin yaraları öyle kolay sarılmaz. Bizi biz yapan değerlerimizle bir ekmeğimizin yarısını paylaşarak, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi tek yumruk olduk. Dayanışmayla, yardımlarla, desteklerimizle sarılacak bu yaralar… Bu da geçer geçmesine de, deler geçer. Başımıza gelen bu musibetten ders alarak çıkalım, bu acılar bir daha yaşanmasın. Bu enkazda, insan olan herkes kaldı. Allah’ın yardımıyla, inşallah hep birlikte çıkacağız. Söyleyecek çok söz var da
Kelimeler kifayetsiz kalıyor.
Depremde vefat edenlere rahmet,kalanlara sabır,bundan sonra sıkıntısız yaşam diliyorum.
Fotoğraflar Balaban'dan
Bizim evimiz, sokağımız ve Balaban evlerimizden.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.