Bilimsel gelişmeler ve beslenme alanındaki yeni araştırmalar, zamanla bazı gıdalara dair fikirlerin değişmesine neden olabiliyor. İşte tıpkı yumurta gibi, geçmişte "zararlı" ya da "sakıncalı" denip sonradan aklanan bazı gıdalardan örnekler vermeye çalışacağım.
Yumurta: Önceleri kolesterol içerdiği için kalp sağlığına zararlı deniyordu. Şimdi günde 1-2 yumurta sağlıklı bireyler için faydalı ve kaliteli protein ve kolin kaynağı deniyor.
Kahve: Önceleri kalp çarpıntısı, tansiyon gibi nedenlerle uzak durulması önerilirdi. Şimdi antioksidan kaynağı, hafıza ve odak üzerinde olumlu etkileri olduğu biliniyor.
Tereyağı: Önceleri doymuş yağ içerdiği için kalp damar hastalıklarıyla ilişkilendirildi. Şimdi doğal haliyle ve ölçülü tüketilirse faydalı yağ asitleri içerdiği kabul ediliyor. Margarine göre daha doğal.
Tuz: Önceleri azaltılması gerektiği söylendi (ki halen fazla tüketimi zararlı). Şimdi aşırı kısıtlama da sorun yaratabilir. Özellikle doğal deniz tuzu ya da himalaya tuzu gibi kaynakların mineral içeriği önemli. Bitter çikolata: Önce şekerli olduğu için uzak durulmalı denirdi. Şimdi yüksek kakao oranlı bitter çikolata antioksidan içerdiği için küçük miktarlarda önerilebiliyor.
Hindistan cevizi yağı: Doymuş yağ oranı yüksek diye uzak durulurdu. Şimdi laurik asit içeriği ve antimikrobiyal özellikleriyle destekleniyor (yine de ölçülü kullanım şart).
Kırmızı et: Önce kansere neden olur, kolesterolü artırır dendi. Şimdi doğal, işlenmemiş ve az miktarda tüketilen kırmızı etin B12, demir gibi önemli besin ögeleri sunduğu biliniyor.
Kuru yemişler (ceviz, badem): Önce kalorili oldukları için kilo yapar denirdi. Şimdi sağlıklı yağ, protein ve antioksidan kaynakları olarak öneriliyor (günde bir avuç).
Ekşi mayalı ekmek: Önce tüm ekmekler aynı kefeye konulup uzak durulması gerektiği söylendi. Şimdi ekşi mayalı ekmeklerin sindirimi kolaylaştırdığı, glisemik indeksinin daha düşük olduğu ortaya kondu. Peynir: Yağlı olduğu için kilo yapar deniyordu. Şimdi protein, kalsiyum ve probiyotik içeriğiyle ölçülü tüketimi destekleniyor.
Bu değişimler, bilimin zamanla gelişmesine ve araştırma yöntemlerinin daha hassas hale gelmesine dayanıyor. Ancak her bireyin durumu farklı olduğundan, bu tür önerilerin kişisel sağlık durumuna göre değerlendirilmesi gerekir.
Günümüzün en önemli konusu.
Su içmek: Su tüketmek genellikle sağlıklı bir yetişkin için zararlı değildir. Ancak bazı durumlarda fazla su tüketimi (aşırı hidrasyon) vücuda zarar verebilir. İşte detaylı açıklama:
Ne zaman zararsızdır?
Sağlıklı bireyseniz.
Aşırı terleme, sıcak hava, spor, ağır fiziksel efor varsa, 70-80 kg civarında bir kiloya sahipseniz.
Ne zaman zararlıdır?
Su zehirlenmesine, hiponatremiye sebep olur.
Aşırı su içmek, kandaki sodyum seviyesini düşürür. Bu durum hücrelerde, özellikle beyinde şismeye neden olur. Belirtiler: Baş ağrısı, mide bulantısı, sersemlik, bilinç kaybı, hatta koma.
Böbreklere aşırı yük biner.
Böbrekler bir günde ortalama 0.8-1 litre/saat suyu işleyebilir.
Çok kısa sürede fazla miktarda su içmek, böbrekleri zorlayabilir.
Sürekli idrara çıkma ve elektrolit kaybı. Aşırı idrara çıkmak, sadece suyu değil potasyum, magnezyum, sodyum gibi mineralleri de vücuttan atar.
Kalp yetmezliği ve böbrek sorunları olanlarda, fazla su ödem, tansiyon, yükselmesi veya akciğerde sıvı birikmesi gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Öneriler. Susuz kalmamaya özen gösterin ama kendinizi zorlayarak su içmeyin. Su ihtiyacınızı idrara bakarak değerlendirebilirsiniz:
Açık sarı renk normaldir. Çay, kahve, meyve, çorba gibi sıvı kaynakları da günlük su ihtiyacına katkı sağlar.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mehmet Fuat ERGÜN
YEMEMİZE KARIŞTILAR AKLIMIZI KARIŞTIRDILAR
Bilimsel gelişmeler ve beslenme alanındaki yeni araştırmalar, zamanla bazı gıdalara dair fikirlerin değişmesine neden olabiliyor. İşte tıpkı yumurta gibi, geçmişte "zararlı" ya da "sakıncalı" denip sonradan aklanan bazı gıdalardan örnekler vermeye çalışacağım.
Yumurta: Önceleri kolesterol içerdiği için kalp sağlığına zararlı deniyordu. Şimdi günde 1-2 yumurta sağlıklı bireyler için faydalı ve kaliteli protein ve kolin kaynağı deniyor.
Kahve: Önceleri kalp çarpıntısı, tansiyon gibi nedenlerle uzak durulması önerilirdi. Şimdi antioksidan kaynağı, hafıza ve odak üzerinde olumlu etkileri olduğu biliniyor.
Tereyağı: Önceleri doymuş yağ içerdiği için kalp damar hastalıklarıyla ilişkilendirildi. Şimdi doğal haliyle ve ölçülü tüketilirse faydalı yağ asitleri içerdiği kabul ediliyor. Margarine göre daha doğal.
Tuz: Önceleri azaltılması gerektiği söylendi (ki halen fazla tüketimi zararlı). Şimdi aşırı kısıtlama da sorun yaratabilir. Özellikle doğal deniz tuzu ya da himalaya tuzu gibi kaynakların mineral içeriği önemli. Bitter çikolata: Önce şekerli olduğu için uzak durulmalı denirdi. Şimdi yüksek kakao oranlı bitter çikolata antioksidan içerdiği için küçük miktarlarda önerilebiliyor.
Hindistan cevizi yağı: Doymuş yağ oranı yüksek diye uzak durulurdu. Şimdi laurik asit içeriği ve antimikrobiyal özellikleriyle destekleniyor (yine de ölçülü kullanım şart).
Kırmızı et: Önce kansere neden olur, kolesterolü artırır dendi. Şimdi doğal, işlenmemiş ve az miktarda tüketilen kırmızı etin B12, demir gibi önemli besin ögeleri sunduğu biliniyor.
Kuru yemişler (ceviz, badem): Önce kalorili oldukları için kilo yapar denirdi. Şimdi sağlıklı yağ, protein ve antioksidan kaynakları olarak öneriliyor (günde bir avuç).
Ekşi mayalı ekmek: Önce tüm ekmekler aynı kefeye konulup uzak durulması gerektiği söylendi. Şimdi ekşi mayalı ekmeklerin sindirimi kolaylaştırdığı, glisemik indeksinin daha düşük olduğu ortaya kondu. Peynir: Yağlı olduğu için kilo yapar deniyordu. Şimdi protein, kalsiyum ve probiyotik içeriğiyle ölçülü tüketimi destekleniyor.
Bu değişimler, bilimin zamanla gelişmesine ve araştırma yöntemlerinin daha hassas hale gelmesine dayanıyor. Ancak her bireyin durumu farklı olduğundan, bu tür önerilerin kişisel sağlık durumuna göre değerlendirilmesi gerekir.
Günümüzün en önemli konusu.
Su içmek: Su tüketmek genellikle sağlıklı bir yetişkin için zararlı değildir. Ancak bazı durumlarda fazla su tüketimi (aşırı hidrasyon) vücuda zarar verebilir. İşte detaylı açıklama:
Ne zaman zararsızdır?
Sağlıklı bireyseniz.
Aşırı terleme, sıcak hava, spor, ağır fiziksel efor varsa, 70-80 kg civarında bir kiloya sahipseniz.
Ne zaman zararlıdır?
Su zehirlenmesine, hiponatremiye sebep olur.
Aşırı su içmek, kandaki sodyum seviyesini düşürür. Bu durum hücrelerde, özellikle beyinde şismeye neden olur. Belirtiler: Baş ağrısı, mide bulantısı, sersemlik, bilinç kaybı, hatta koma.
Böbreklere aşırı yük biner.
Böbrekler bir günde ortalama 0.8-1 litre/saat suyu işleyebilir.
Çok kısa sürede fazla miktarda su içmek, böbrekleri zorlayabilir.
Sürekli idrara çıkma ve elektrolit kaybı. Aşırı idrara çıkmak, sadece suyu değil potasyum, magnezyum, sodyum gibi mineralleri de vücuttan atar.
Kalp yetmezliği ve böbrek sorunları olanlarda, fazla su ödem, tansiyon, yükselmesi veya akciğerde sıvı birikmesi gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Öneriler. Susuz kalmamaya özen gösterin ama kendinizi zorlayarak su içmeyin. Su ihtiyacınızı idrara bakarak değerlendirebilirsiniz:
Açık sarı renk normaldir. Çay, kahve, meyve, çorba gibi sıvı kaynakları da günlük su ihtiyacına katkı sağlar.