-Batıkent SSK dispanserinde çalışırken çok da Şeker hastalığı olan hastamız muayene ve tedavi için gelirlerdi. Aralarında İnsülin kullananlar da vardı.
İnsülin üreten firmalar ilaçlarını yazdığımız hastalara otomatik insülin enjektör setini ücretsiz verip, hastalara da kullanımı hakkında eğitimi veriyorlardı.
60 yaşlarında Emine adlı bir bayanın Açlık kan şekeri çok yüksek çıkmıştı. Daha önceden çok değişik ilaçlar kullanmış ama ilaçlardan bir fayda görmemişti.
Sürekli kullandığı ilaçlar için raporu yoktu. Haline acıdım, bağlı olduğumuz hastaneye sevk ederek katılım payından muaflık raporunu çıkarttırdım. İlaçlardan fayda görmüyor diye İnsüline başlamak zorunda kaldık. Aslında bunun bir klinikte kontrol altında başlanması doğru olurdu ama imkânsızlık yüzünden kontrolüm altında ben başlattım.
Randevu aldık, firma temsilcisiyle hasta buluştu, insülin enjeksiyonu ve enjektör hakkında gerekli eğitim verildi...
Evleri benim sahibi olduğum 'ÖZEL AYDINCAK POLİKLİNİĞİ' ne yakın olduğundan bir sorun olduğunda hemşirelerimin hiçbir ücret almadan yardımcı olacağını belirtip hastamı gönderdim.
-Bir cumartesi sabahı hemşireler bekleme salonunda bir hastanın benimle görüşmek istediğini söylediler. Salona gittim Emine Hanım, yanında uzun saçlı, aktüel görünüşlü bir bey ile gelmişti. Birkaç gün Hemşirelere insülin yaptırıp iyice kendi kendine yapmayı öğrenecekmiş. Olur hemşire hanımlar yardımcı olurlar dedim. O ara enjektörü getirmedikleri ortaya çıktı. Emine hanımın uzun saçlı eşi eve alıp gelmeye gitti.
Ben muayene odama geçtim bilgisayarla çalışmaya başladım.
Biraz sonra telaşla Emine hanımın eşi muayene odama daldı, şüpheli şüpheli etrafa bakınarak
"Karım nerede, karım nerede?" diye sordu.
" Karın salonda, benim karım ve hemşirelerin yanında" dedim.
Gitti enjeksiyonu yaptırıp gittiler.
-Birkaç gün sonra hemşireler Emine hanımın eşinin benimle görüşmek istediğini söylediler.
"Gelsin" dedim, Muayene odama Geldi.
"Hayrola bir sorun mu var" dedim.
"Ben geçen geldiğimde karımı poliklinikte bıraktığım yerde bulamadım"
Adam halen şüpheli laflar edince bir paranoyak manyakla yüz yüze olduğumu anladım. Hemşire hanımlara da sorduk onlar da adam eve gidip gelinceye kadar Emine hanımın kendilerinin ve eşim Özcan Aydıncak 'ın yanında olduğunu söylediler adam çıktı gitti.
Gitti de o zamanlar cep telefonları yaygın kullanılmıyordu adam başladı her gece birkaç defa eve telefon edip karısı ile ilişkim olduğunu eşime, çocuklarıma, bana söylemeye devam etti.
Başhekimliğe şikâyette bulundu.
Haber saldım çocukları geldi durumu anlattım, buna engel olmalarını söyledim, psikiyatrik sorunları var bizi dinlemez Yatırabilirsek hastaneye yatıracağız dediler.
Sonunda benim evde olmadığım bir aramasına benim delikanlılardan biri cevap vermiş.
"Babanın benim karımla ilişkisi var" gibi laflar edince de benim delikanlı
" Bana bak efendi babam öyle bir şey yapmaz ama sen böyle rahatsız etmeye devam edersen ben seni de karını da beceririm" deyince telefonlar kesildi...
PARANOYAK: Gerçek olmayan bir duruma inanma ve buna uygun davranış gösterme şeklinde düşünce bozukluğu...Paranoyak lar gerçek dışı olayları aksi tüm kanıtlara rağmen inanırlar.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dr.Hüseyin Aydıncak
MERHAMETTEN MARAZ DOĞARMIŞ