Eğitim alanında söz sahibi bilim insanları ve eğitim bilimcilerin eğitim ile
ilgili tespit ve değerlendirmelerine baktığımızda;
Ziya GÖKALP, eğitim kelimesini “Bir toplumda yetişmiş neslin, henüz
yeni yetişmeye başlayan nesle fikirlerini ve hislerini vermesidir” şeklinde
tanımlar. Durkheim ise, eğitim kavramına sosyal açıdan bakanların başında
gelir. Ona göre “Eğitim, yetişkin nesiller tarafından, sosyal hayata henüz hazır
olmayanlara tatbik edilen bir tesirden ibarettir.” Bu durumda eğitim; yetişkin
neslin, bir plan ve gayeye göre yetişmekte olan nesillerin gelişimini sağlamak,
belli bir bilim dalında, belli bir konuda bilgi ve beceri kazandırma, yetiştirme ve
geliştirme işi ya da yeni kuşakların toplum yaşamında yerlerini almaları için
gerekli bilgi, beceri ve anlayışları edinmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine
yardım etme olarak tanımlanmaktadır.
Immanuel Kant “Eğitimle kişilerde aydınlanmanın temelini atmak
kolaydır; ne var ki genç insanları böyle düşünmeye erkenden alıştırmak
gerekir. Buna karşın tüm bir dönemi aydınlatmak uzun bir zaman gerektirir;
çünkü böyle bir eğitime engel olan ya da onu zorlaştıran bir sürü dış engel
vardır” demiştir.
Goethe ise ” Eğer bir bireye olması gerektiği ve olabileceği bir insan
gibi davranırsanız, olması gereken ve olabileceği insan olur” demiştir.
Aristoteles“Kalbi eğitmeden zihni eğitmek eğitim sayılmaz”
Sokrates ise “Eğitim kıvılcımla ateş yakmaktır, boş bir kabı doldurmak
değildir” demiştir.
Netice olarak John DEWEY’ in de dediği gibi “aslında eğitim hayata
hazırlık değildir, hayatın ta kendisidir.”
Yukarıdaki tespit ve değerlendirmelerden de anlaşılacağı üzere, eğitim
bireyin, ailelerin ve toplumların olmazsa olmazı, vazgeçilmezidir. Çok iyi
planlanması ve dikkatlice yönetilmesi gereken hassas bir süreçtir. Globalleşen
dünyada çocuklarımızı hayata hazırlarken, akranlarıyla nasıl zorlu bir rekabet
içinde olduklarının farkında olmalarını sağlamak biz ana babaların ve onlara bu
imkânları hazırlamaktan sorumlu büyüklerin asli görevidir.
Bir Afrika Atasözü şöyle der ;“Afrika’da her sabah bir ceylan uyanır; en hızlı
aslandan daha hızlı koşması gerektiğini, yoksa öleceğini bilir. Afrika’da her sabah bir
aslan uyanır; en yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini, yoksa aç kalacağını bilir.
Aslan ya da ceylan olmanızın bir önemi yoktur. Yeter ki, güneş doğduğunda koşmak
zorunda olduğunuzu bilin.”
Kalın Sağlıcakla…
23 Temmuz 2019
Celal TÜRKER
Eğitim Yöneticisi / Eğitim Uzmanı
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Celal TÜRKER
EĞİTİME BAKIŞ