Cemile, büyükbaş hayvanların bağlı olduğu ahıra girdi. En sevdiği, Alakız adını verdiği ineğin yanına vardı. Beyaz benekli alnını okşadı. Eğildi, başını ona doğru kaldıran Alakızı alnından öptü. Seslice vedalaştı. Boynundaki kenevir liflerinden yapılan yuları* çıkardı. Kalın ipi bağlı olduğu yemlikten çözdü.

Ahırın köşesinden bir saman balyası çekip üstüne çıktı. İpin bir ucunu, ahırın tavanında boydan boya, iki duvar arasına uzanan kalın direğin boşta olan ucuna geçirdi. Sıkıca bağladı. Diğer ucunu, kendi boyun hizasına göre ölçtü. Kafasını geçirecek yuvarlakta ilmek yaptı, kör döğümle bağladı, boynuna geçirdi. Üstüne çıktığı saman balyasını ayaklarıyla iterek yana aldı. İp gerildi. Boşta kalan vücudu kendi etrafinda birkaç defa döndü, döndü, döndü, yavaş yavaş durdu.

Kolları boş birer çuval gibi yanlarına düştü.

Alakız, kocaman koyu kahve rengi gözlerini ona dikmiş bakıyordu. Dikkatli bakan biri olsaydı o an ahırda, Alakız'ın yanaklarından iri iri iki damla gözyaşı döküldüğünü görürdü.

Kiğı'ya bağlı Ferez köyünde, bin dokuzyuz elli dokuz yılının, Şubat ayazı bir gününde, canına kıydığında daha on altı yaşındaydı Cemile...

*****

Bu olaydan iki yıl kadar önceydi.

Ferez köyünden Memiş'in oğlu Cemal'ı, Sel deresi kenarında vurdular. Komşu köy Sağnis'den Zeki ve Osman, kemik saplı Sivas işi bıçaklarını çekip, göğsüne, sırtına defalarca sapladıkları Cemal'ı orada bırakıp kaçtılar...

*****

(Hikâyenin devamı daha sonraki paylaşımda olacak)

*****

Bahri Kayaoğlu / İt Kanı

22.07.2025/ Köyceğiz/Muğla

NOT: Sizce; Cemile'yi intihara sürükleyen sebep neydi?