Mişmişistan’da insan manzaraları -2- Esnaflar

Yaşar KARAASLAN yazdı  Bizim Antepli Sokağı’nın (Cegeti) esnafları (tabii ki eskileri) güngörmüş adamlardır. Tipik Malatyalı özelliğini taşırlar. Anlayacağınız bağnaz veya fanatik değillerdir. O cegete uğramadığım gün sanki mesaimi keseceklermiş gibi bir eksiklik hissederim ama bugünlerde Korona belası nedeniyle 2-3 günde bir adımlarım cegetimi. Emeksiz’den cegetime doğru yönelip Okulumun oraya (Derme İlk Okulu) doğru giderken baktım 5-6 esnaf dostumuz-arkadaşımız iş çokluğundan olsa gerek(!) ayaküstü ateşli bir sohbete tutuşmuşlar. Tabi ki sohbetlerinin konusu korona belası ve işlerin kesatlığı. Cegetin esnafıyla çok şeyler (acı-tatlı)yaşamışız. 40 gardaş misali.  Kırkımız da birbirimizi biliyik ya. Serde Komunistlik var, bekrilik de var tabii gazetecilik de. Bana da bulaşacaklar ya. Selam-sabah fazlı biter bitmez hemen başladılar ateş etmeye… Ne biçim gazetecisin, nasıl komünistsin, esnafın hali perme- perişan. Hiç bişey yazmısın- söylemisin. Ne olacak bu halımız? Vallahi günlerce siftahsız eve gidiyik… Makineli tüfek gibi gelen eleştiri bombardımanı karşısında bir an bocaladım ama çabuk toparladım ve Ağalar, bu adamı siz başımıza getirmediniz mi? Affaladılar O nereden çıktı? Diye karşı hücuma geçtiler Hatırlayın Ağalar, AKP’yi iktidara getiren 2 önemli, unsur vardı. Biri Genç Parti, diğeri de esnaflar…. Ağalarımızın kafası iyice garıştı. Ben de bunu fırsat bilerek devamla Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk defa esnaflarımız sokaklara dökülmedi mi? Sizlerde en önde değil miydiniz?  Doğru, döküldük. Kernek Meydanı mahşer günü gibiydi. Yanıtı geldi ağalardan. Ve devamla  Eski günleri yaşamadın mı Yaşar, o günleri sen de bilisin biz de biliyik. Diyerek eski günlerde yaşanılan özellikle de ekonomik olumsuzlukları hatırlatıp o günkü sokağa dökülmelerini haklı çıkarmaya çalıştılar.. Bu fırsatı kaçırır mıyım hemen hücuma geçtim Tamam o konuda haklısınız. Ama şimdi o günleri aramıyı  mısınız? İçlerinden biri (Hem de AKP’li)    Vallaha arıyık Yaşar Beg.  Deyince biraz daha cesaretlendim ve Ağalar o dönemlerde hükümetler parçalıydı ve 3-5 yıllıktı. Tek başına hükümet 70’li yıllardan bu yana sadece Özal’a nasip oldu. Oda 4-5 yıl. Başka kimseye nasip olmadı. O zamanda, şimdiki gibi “şer güçler” vardı. Şimdi de var. Dedikten sonra Bu iktidara 18 yıldır aralıksız destek verdiniz şimdi de ağlıyısınız ama elinizi vicdanınıza koyun öyle cevap verin" deyip  Rahmetliler Özal, Demirel, Ecevit ve Erbakan’a 18 yıl aralıksız destek verseydiniz Türkiye nasıl olurdu? Sorusunu yöneltim.  Ağız birliği etmişçesine hepsinin ağzından  “Türkiye 10 tane daha Türkiye olurdu” yanıtı dökülünce... Haydi bana eyvallah. Dedim ve uzaklaştım.