Kayısı Birlik acı deneyimi ve Lisanslı depoculuk…

Tarım 02.04.2021 - 13:51, Güncelleme: 15.06.2021 - 12:24
 

Kayısı Birlik acı deneyimi ve Lisanslı depoculuk…

Siyasilerin bu söylemini halk diline çevirirsek “Helale haram katıyorlar.”...

Yaşar KARAASLAN yazdı... Eski defterleri açıp yaraları kaşımaya niyetimiz yok. Ama, 90’lı yılların başlarında kayısının ticari anlamda hak ettiği değerine ulaştırmak ve üreticilerin hak ve yararlarını korumak gibi kutsal amaçlarla kurulan Kayısı Birlik’te yaşanan tatsız  süreçler hepimizin hafızalarına kazınmıştır. Kayısı Birlik’i niye mi hatırlattım? İlimizde, biri Büyükşehir Belediyesi (6 ton kapasiteli) diğeri ise Ticaret Borsası (5 Ton kapasiteli) toplam 11 bin ton kapasiteli 2 adet Lisanslı depo tesisleri tamamlanma aşamasında. Buraya kadar çok iyi ve güzel. Hatta üreticiler içinde muhteşem bir gelişme. Zaten siyasilerimiz, ballandıra ballandıra anlatıyorlar ve “Ben yaptım veya biz yaptık” havasında böbürlenerek hava atıp geziyorlar.   Ama nedense, depolara alınacak kayısıların; kalitesi- niteliği- ilacı-kükürdü gibi özelliklerini hiç söylemiyorlar… Haliyle üreticilerimizde “Ürünüm, samanlıkta-ahırda- yazı-yabanda- yağmurda- yaşta kalmayacak” algısına kapılıyor doğal olarak. Siyasilerin bu söylemi baştan sona yanlış. Üreticide yanlış algı oluşturuyorlar. Bu yanlış olduyu halk diline çevirirsek “Helale haram katıyorlar.” Aynı hasta haklarını ballandıra ballandıra söyleyip, hasta sorumluluklarını söylememeleri gibi… (son dönemlerde sağlık çalışanlarına yönelen şiddet olayları kendiliğinden mi oluyor sanıyorsunuz?) Neyse biz kendi konumuza dönelim.   Onu da özetle aktarayım… İlimizde ihraç edilen kuru kayısı miktarı 90-100 bin ton civarında. Lisanslı depoların kapasiteleri ne kadar? Toplam 11 bin ton. Geriye ne kaldı? 80-90 bin ton. Peki bunlar ne olacak?   Vatandaş kayısısı depoya getirdi ve yapılan ölçümler sonunda da ürün alınmadı. Deponun alacağı ürünün niteliği konusunda bilgisi olmayan üretici haklı olarak, oradaki görevlilerle tatsızlık yaşamayacak mı? Üretici ürününü getirdi, ürünün kalitesi yeterli fakat depo da yer yok. Tabii ki ürün alınamayacak. Üretici o zaman ne yapacak? Ben anlatayım anlatmasına da gerek yok. Çünkü biz bu olayları KAYISI BİRLİK sürecinde yaşadık ve  bir daha yaşamak istemiyoruz. Ne yapmalı peki? Diye soracak olursanız, naçizane önerim Üreticiyi, depolara alınacak ürünler konusunda bilgilendirin ki. Bu bilgilendirmeyle, üreticiyi kaliteli kayısı yetiştirmeye teşvik etmesi bir yana, (Hasta-doktor örneğinde olduğu gibi) üretici ile depocuları karşı karşıya getirmiş olmazsınız. Yamyamlar pusuda bekliyor olacak! Ha bir de Lisanslı Depoların kurulmasından rahatsız olan yamyam (Kayısının tüm nimetlerinden yaralanan fakat Malatya’ya zerre kadar yararı olmayan 3-5 firma ile onlardan beslenen yüzlerce işbirlikçiler) kesimler var. Onlar zaten pusuda olacaklar. Yaşanan tatsızlıkları allayıp-pullayıp biz basın mensuplarına servis ederek, depoculuk sisteminin çökmesi için kullanacaklardır. Çözüm mü,    Milletin helal paralarıyla yapılan bu tesislere, açılmadan haramı karıştırmayın. Henüz yola çıkılmadan doğrusunu söyleyin! Kervan yolda düzülür mantığıyla hareket ederseniz, kayısıya ve üreticisine bir 30 yıl daha darbe vurursunuz. Benden söylemesi...
Siyasilerin bu söylemini halk diline çevirirsek “Helale haram katıyorlar.”...

Yaşar KARAASLAN yazdı...

Eski defterleri açıp yaraları kaşımaya niyetimiz yok.

Ama, 90’lı yılların başlarında kayısının ticari anlamda hak ettiği değerine ulaştırmak ve üreticilerin hak ve yararlarını korumak gibi kutsal amaçlarla kurulan Kayısı Birlik’te yaşanan tatsız  süreçler hepimizin hafızalarına kazınmıştır.

Kayısı Birlik’i niye mi hatırlattım?

İlimizde, biri Büyükşehir Belediyesi (6 ton kapasiteli) diğeri ise Ticaret Borsası (5 Ton kapasiteli) toplam 11 bin ton kapasiteli 2 adet Lisanslı depo tesisleri tamamlanma aşamasında.

Buraya kadar çok iyi ve güzel. Hatta üreticiler içinde muhteşem bir gelişme.

Zaten siyasilerimiz, ballandıra ballandıra anlatıyorlar ve “Ben yaptım veya biz yaptık” havasında böbürlenerek hava atıp geziyorlar.  

Ama nedense, depolara alınacak kayısıların; kalitesi- niteliği- ilacı-kükürdü gibi özelliklerini hiç söylemiyorlar…

Haliyle üreticilerimizde “Ürünüm, samanlıkta-ahırda- yazı-yabanda- yağmurda- yaşta kalmayacak” algısına kapılıyor doğal olarak.

Siyasilerin bu söylemi baştan sona yanlış. Üreticide yanlış algı oluşturuyorlar. Bu yanlış olduyu halk diline çevirirsek “Helale haram katıyorlar.”

Aynı hasta haklarını ballandıra ballandıra söyleyip, hasta sorumluluklarını söylememeleri gibi… (son dönemlerde sağlık çalışanlarına yönelen şiddet olayları kendiliğinden mi oluyor sanıyorsunuz?)

Neyse biz kendi konumuza dönelim.  

Onu da özetle aktarayım…

  1. İlimizde ihraç edilen kuru kayısı miktarı 90-100 bin ton civarında. Lisanslı depoların kapasiteleri ne kadar? Toplam 11 bin ton.

Geriye ne kaldı? 80-90 bin ton. Peki bunlar ne olacak?  

  1. Vatandaş kayısısı depoya getirdi ve yapılan ölçümler sonunda da ürün alınmadı. Deponun alacağı ürünün niteliği konusunda bilgisi olmayan üretici haklı olarak, oradaki görevlilerle tatsızlık yaşamayacak mı?
  2. Üretici ürününü getirdi, ürünün kalitesi yeterli fakat depo da yer yok. Tabii ki ürün alınamayacak. Üretici o zaman ne yapacak?

Ben anlatayım anlatmasına da gerek yok. Çünkü biz bu olayları KAYISI BİRLİK sürecinde yaşadık ve  bir daha yaşamak istemiyoruz.

Ne yapmalı peki? Diye soracak olursanız, naçizane önerim

Üreticiyi, depolara alınacak ürünler konusunda bilgilendirin ki. Bu bilgilendirmeyle, üreticiyi kaliteli kayısı yetiştirmeye teşvik etmesi bir yana, (Hasta-doktor örneğinde olduğu gibi) üretici ile depocuları karşı karşıya getirmiş olmazsınız.

Yamyamlar pusuda bekliyor olacak!

Ha bir de Lisanslı Depoların kurulmasından rahatsız olan yamyam (Kayısının tüm nimetlerinden yaralanan fakat Malatya’ya zerre kadar yararı olmayan 3-5 firma ile onlardan beslenen yüzlerce işbirlikçiler) kesimler var. Onlar zaten pusuda olacaklar.

Yaşanan tatsızlıkları allayıp-pullayıp biz basın mensuplarına servis ederek, depoculuk sisteminin çökmesi için kullanacaklardır.

Çözüm mü,   

Milletin helal paralarıyla yapılan bu tesislere, açılmadan haramı karıştırmayın. Henüz yola çıkılmadan doğrusunu söyleyin! Kervan yolda düzülür mantığıyla hareket ederseniz, kayısıya ve üreticisine bir 30 yıl daha darbe vurursunuz. Benden söylemesi...

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetemalatya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.