Sultansuyu Harasının da kalemi kırıldı

Yaşar KARAASLAN yazdı 

Şirket Han, Belediye hizmet binası, Sümer ve Tekel Fabrika ve Lojmanları, Kernek Şelalesi, Camisi ve Meydanı, İnönü Stadı ve daha birçok bina ve sosyal tesisler.

İnsan emeğiyle, alın teriyle yapılmış (İnönü Stadı hariç)insanı kucaklayan ve ayırımsız herkesin ortak kullanım alanlarından bir kaçı. 

Kalemleri kırıldı. İdama mahkum edildiler.

Şimdi sıra Sultansuyu (TİGEM)harasında.

Göründüğü kadarıyla Sultansuyu Harasının da kalemini kırdılar.

Hem de öyle haklı (!) gerekçeler öne sürüyorlar ki,

Aynı Belediye veya Tekel Binaları gibi.

Taraf olmamak mümkün değil (Bizim gibi akıldan yoksunlar hariç)

Belediye Binasını yıkmak isteyenlerin savunması;  “Binayı yıkmazsak, birilerine hastane olarak peşkeş çekilecek” şeklindeydi. O zamanlar ben de dahil hiç kimse; “ Bu binadan hastane olmaz, hastane yapılması için binanın yıkılması gerek. Esas peşkeş çekenler yıkmak isteyenlerdir” diye soramadık.

Tekel Binası yıkılırken de üretim yapan fabrikanın yok oluşu yerine çalışanların, aldığı paraların çokluğunu ve ideolojilerini tartışmıştık.

Şimdi de Sultansuyu’nu tartışmaya başladık.

Hem de ne tartışma. "Keşke bu tartışmalar, Belediye binamız, fabrikalarımız yıkılırken niye olmadı diye" de hayıflanacak türden tartışmalar. 

Amma, tartışmaların ana ekseni, “Sultansuyu Harasının akıbeti yerine, binalar depreme dayanıklı mı- dayanıksız mı?” olunca hayıflanmaktan vazgeçiyorum. 

Hiç kimse, Sultansuyu’nun geleceğini tartışmıyor. Ara sıra cılız sesler çıksa da yetkililer tarafından ” Hara bizim CANIMIZ-CİĞERİMİZ, Biz burayı yok etmeyiz” gibi hamasi nutuklar atılıyor. Sümer ve Tekel Fabrikaları gibi..

Sümer Fabrikasında, Tekel Fabrikasında da öyle olmamış mıydı? “Şehir içinde fabrika olmaz.  Fabrikayı başka yere taşıyacağız” dememişler miydi?

Bizler 30-35 arası yapıların depreme dayanıklı mı-dayanıksız mı tartışmalarına devam edelim, 

Planlar-projeler; müteahhitlerin deyimiyle yaklaşık 40 bin dönümlük"CİĞER GİBİ YER" üzerine yapıldı bile.

Kim ne derse desin Sultansuyu’nun kalemi kırıldı diye düşünüyorum.