Milli duyguları yaralayan !

15 Temmuz kutlamalarını, Ayasofya’nın ibadete açılışını, milyonlarca öğrencinin kapalı sınıflarda girdiği lise-üniversite sınavını ‘endişe etmeyin!’ diyerek yapan; işçileri sağlıksız ortamlarda çalıştıran, plajları açıpn, “her şey kontrol altında, pandemiyi yendik, dünyaya örnek olduk” diyenlerin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarını pandemi nedeniyle yasaklamaları; vicdanları yaralayan, anayasayı ve hukuku yok sayan uygulamalardır. ”  Diyen ADD Malatya Şubesi, vicdanları ve hukuku yaralayan uygulamanın iptali için dava açtıklarını ifade etti. Şube Başkanı Yunus Millioğulları imzalı yapılan açıklamada;

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim: Bendimi çiğner, aşarım;

Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.

(Mehmet Akif Ersoy/ İstiklal Marşı’ndan)

Millet ve devlet olarak, varlığımızı borçlu olduğumuz zaferlerin yıldönümlerine, milli günlerimize ve milli bayramlarımıza yönelik; akıl ve mantığı zorlayan, vicdanları yaralayan, hukuku ve Anayasayı yok sayan uygulamalar, türlü bahanelerle devam etmektedir. İçişleri Bakanı’nın 30 Ağustos Büyük Zafer’in yıldönümüne ilişkin,19.08.2020 tarihinde yayımladığı-pandemi bahaneli- genelge de bu doğrultuda hukuk dışıdır. İçişleri Bakanlığı’nın 19.08.2020 tarihli genelgesinin iptali istemiyle dava açmış bulunmaktayız…

Siyasi iktidarın; milli günlerimize ve milli bayramlarımıza karşıt tavrına, engellemelerine ve yasaklarına sürekli şahit oluyoruz. Devletimizi, bu günlerde en üst düzeyde temsil etmesi gerekenler; kimi zaman “kulak rahatsızlığı”, kimi zaman “gribal enfeksiyon”, kimi zaman da “bel fıtığı” gerekçeleriyle(!) kutlamalara katılmadı(!), katılamadı(!) Bunun ötesinde, hepimizin gururla ve coşkuyla katıldığı geleneksel programlar, bayramlar resmi izne tabi tutularak kısıtlandı…

Şimdi de Covid-19 salgını bahanesiyle,30 Ağustos Büyük Zafer Bayramımız yasaklanmaktadır. 15 Temmuz kutlamalarını; Ayasofya’nın ibadete açılışını; milyonlarca öğrencinin kapalı sınıflarda girdiği lise-üniversite sınavını “endişe etmeyin!” diyerek yapan; işçileri sağlıksız ortamlarda çalıştıran, plajları, AVM’leri açan, “her şey kontrol altında, pandemiyi yendik, dünyaya örnek olduk” diyerek, hayatın normale döndüğünü ilan edenler; söz konusu, milli bayramlarımız olduğunda, pandemiye adeta sığınarak; bu salgını, milli günlerimizin kutlanmasının yasaklanmasına kılıf olarak kullanmaktalar…

Bu hukuk dışı ve Anayasaya aykırı yasaklamayı kabul etmiyoruz… 30 Ağustos Zafer Bayramı; Büyük Atatürk’ün planladığı, cephede bizzat komuta ettiği ve zaferle sonuçlandırdığı tarihi bir gündür. Bu zafer,Türk Milleti’nin varlık zaferidir: Emperyalist güçlerce, öz vatanından sürülmek istenen Milletimizin,yeniden var oluş destanıdır…

Tarihimiz şanlı zaferlerle doludur:

26 Ağustos 1071’de Malazgirt Zaferi ile Anadolu’nun açılmıştır.

29 Mayıs 1453’te İstanbul Fatih Sultan Mehmet’le bizim olmuştur.

Mondros ve Sevr ile Anadolu’dan sürülmek ve yok edilmek istenen, Türk Milleti;19 Mayıs 1919’da başlayan, Milli Mücadele ve Büyük Atatürk’ün Başkomutanlığında,1922’de kazanılan 30 Ağustos Zaferi ile Anadolu’yu sonsuza kadar yurt edinmiştir…30 Ağustos gibi önemli, tarihi bir günün kutlanmasını yasaklamak, kısıtlamak ve engellemek hangi akla hizmettir?

Yasaklara ve baskılara karşı, mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız. Çünkü bu yasaklar; milli varlığımıza, milli kimliğimize vurulan zincirlerdir. Uydurma tarihler ve günler üretenlere de geçit vermeyeceğiz…” ifadeleri yer aldı.