deneme bonusu veren siteler canlı casino akademik sofia grandpashabet güncel adres betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş deneme bonusu siteleri deneme bonusu veren siteler

Prof. Dr.Doğan Erol
Köşe Yazarı
Prof. Dr.Doğan Erol
 

Bilginin zekatı

Sizlerin yakından tanıdığı köşe yazarınız Mehmet Fuat Ergün'ün İTÜ' den sınıf arkadaşıyım. Geçenlerde, "Doğan, senin kariyerinde bir profesörün hem de işletmelerde, verimliliğin, ergonominin kitabını yazmış biri olarak neden bilginin zekâtını vermiyorsun?" Uyarısı üzerine bu satırları kaleme almak istedim.. Tabi yazmak zor bir konu. Üstelik güzel Türkçemizle. Bir zamanlar “Türkçe” denen şık,  uyumlu ve hoş bir dilimiz vardı. “Vardı” diyorum, artık yok. Sadeleştirme bahanesiyle, uyduruk, ruhsuz, uyumsuz bir kaç yüz kelimeden oluşan; fakirleşen bir dil haline getirildi. Kelime hazinesi böyle perişan olmuş bir dilde bir şeyler söylemeye çalışmak, iki satır bile olsa doğru  söz edebilmek ve bir konuyu ayrıntılı  anlatabilmek zorlaştı. İşte bu nedenle  doğru konuşamıyor, yazamıyor, derdimizi anlatamıyoruz... Yaşantımızın bir parçası sosyal medyada, garip ifade tarzları sadece bizim değil, artık hemen bütün dillerin  ortak sorun haline gelmiştir. Türkçe’ye hâkim olması gerekenlerin, yazma ve konuşmada vurdum duymazlıklarının yanında; akademisyenlerin fikrini söylerken sözü uzattıkça uzatması, hele bir de kafası karışıksa ve bilgisinden de emin değilse yazdıkları söyledikleri, bilmeceye dönüşmektedir. Türkçe konusunda  hemen her meslek aynı dikkatsizlik  içinde Aşağıda, gazetelerde birkaç aydan beri gözümüze takılan güzel Türkçemizin ne hallere düşürüldüğünden bazı örnekler verilmeğe  çalışılacaktır. - “Güzel insan dost arkadaş kardeş COVID-19 illeti onu da aldı aramızdan”. Güzel insan, dost, arkadaş ve kardeş kim? COVID-19 illeti mi? yoksa hastalığa kurban giden kişi mi? - “Son dakika... Bomba iddia... Kızıyla evlendikten sonra devasa şirketin hisselerini 3.82 milyon kat ucuza almış!”. Bu haberde, kızıyla evlenen damat demek istenirken; kızıyla evlenen baba deniyor sanki - “.Kişi başına en fazla çay nerede tüketiliyor dersiniz? Tabii ki Türkiye’de! Toplam çay tüketiminin en fazla olduğu ülke ise tahmin edilebileceği gibi Çin. Çin’de toplam 1,8 milyon ton çay tüketiliyor”. Anlatılmak istenen, en fazla çay içen millet hangisi? Türkler mi, Çinliler mi? - “Bilim insanları, koronavirusun mutasyonundaki yavaşlamanın daha önce hastalığa yakalanmış kişilerin yeniden enfeksiyona karşı korunacağı anlamına geldiğini ve potansiyel bir aşının uzun süre etki sağlayabileceği anlamına geldiğini söyledi”. Bu haberde ne söylenmek isteniyor? Anlamak zor - “Annesi, babası ve kardeşini vurup intihar etti”. - Katil kim? Babasını ve kardeşini vurup intihar eden anne mi, yoksa evlatları mı? - “Tekrar ısıtılmış patateslerin sorunu, ısıtma işlemi değil, pişen patateslerin nasıl saklandığıdır. Buzdolabına konmadan oda sıcaklığında bırakıldıklarında, şartlar Clostridium botulinum (botülizm) gelişimi için uygun olur - özellikle de folyo ile sarılıp oksijenden uzak tutulduklarında. Patatesi tekrar ısıtmak bunları her zaman yok etmez. Bu yüzden önemli olan, patatesi güvenli bir şekilde muhafaza etmektir”. Patatesin nasıl saklanması gerektiğini mi okuyoruz, yoksa bulmaca mı çözüyoruz belli değil, anlaşılamıyor değil mi? - “İki güne taburcu edilecek...”. Ben de bir aya tezkere alıyom. Dayımgillere, yengemgillere selâm ederim. Halamgillerin de ellerinden öperim! - “İstanbul Sancaktepe’de otomobille minibüs çarpıştı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kazada ilk belirlemelere göre 12 kişi yaralandı. Yaralılar ambulanslarla hastanelere sevk edildi”. Sevk edildi, saplantısı bir tarafa, hapishane kaçağı yahut soyguncu mu ihbar ediliyor? Milletin gözünün önünde olan kazanın ihbarı  olur mu?. - “Tanınmış iş insanı, iş partneri ile mahkemelik oldu. iş partneri neyin nesi? Ortak sözünün suyu mu çıktı? - “Ünlü gurme ailesinden uzakta yaşayan öğrenci takipçisine ev yapımı konserve gönderdi”. Noktalama işaretleri lüzumsuz olduğu için kimin kime konserve gönderdiğini anlayabilene aşk olsun. Ünlü gurme ailesinden uzakta yaşayan öğrencisi mi takipçisine gönderiyor, yoksa ailesinden uzakta yaşayan öğrenciye ünlü gurme mi yolluyor belli değil. - “Pegasus Hava Yolları’na ait İzmir-İstanbul seferini yapan uçağın iniş yaptıktan sonra kayarak pistin sonundaki toprak zemine çıkmıştı”. Dikkat! Kayıp pistten uçak değil, uçağın çıkmış! - “Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Mesut Yılmaz için hastaneden yazılı açıklama yapıldı. Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Tedavi gördüğü hastaneden de yazılı bir açıklama yapılarak...”. Hayatını kaybetti ve yazılı açıklama sözlerinin birer defa daha tekrar edilmesi ne demek oluyor? - “Gezegenlerden en parlak olanı, HD 73344 ismi verilen yıldızın yörüngesinde dolanıyor. Bu gezegenin, Dünya’nın kütlesinin 10 katı büyüklüğünde ve Dünya’dan 2,5 kat daha büyük olduğu kaydedildi”. Dikkat..İki buçuk, 10’dan büyüktür.Durumu özetlemek gerekirse Diline,dinine,geçmişine sahip çıkamama riskiyle karşı karşıyayız.Lütfen daha dikkatli olalım. Prof.Dr.Doğan EROL-23/05/2021
Ekleme Tarihi: 23 Mayıs 2021 - Pazar

Bilginin zekatı

Sizlerin yakından tanıdığı köşe yazarınız Mehmet Fuat Ergün'ün İTÜ' den sınıf arkadaşıyım.
Geçenlerde, "Doğan, senin kariyerinde bir profesörün hem de işletmelerde, verimliliğin, ergonominin kitabını yazmış biri olarak neden bilginin zekâtını vermiyorsun?" Uyarısı üzerine bu satırları kaleme almak istedim..
Tabi yazmak zor bir konu. Üstelik güzel Türkçemizle.
Bir zamanlar “Türkçe” denen şık,  uyumlu ve hoş bir dilimiz vardı.
“Vardı” diyorum, artık yok.

Sadeleştirme bahanesiyle, uyduruk, ruhsuz, uyumsuz bir kaç yüz kelimeden oluşan; fakirleşen bir dil haline getirildi.
Kelime hazinesi böyle perişan olmuş bir dilde bir şeyler söylemeye çalışmak, iki satır bile olsa doğru  söz edebilmek ve bir konuyu ayrıntılı  anlatabilmek zorlaştı.
İşte bu nedenle  doğru konuşamıyor, yazamıyor, derdimizi anlatamıyoruz...
Yaşantımızın bir parçası sosyal medyada, garip ifade tarzları sadece bizim değil, artık hemen bütün dillerin  ortak sorun haline gelmiştir.
Türkçe’ye hâkim olması gerekenlerin, yazma ve konuşmada vurdum duymazlıklarının yanında;
akademisyenlerin fikrini söylerken sözü uzattıkça uzatması, hele bir de kafası karışıksa ve bilgisinden de emin değilse yazdıkları söyledikleri, bilmeceye dönüşmektedir.
Türkçe konusunda  hemen her meslek aynı dikkatsizlik  içinde
Aşağıda, gazetelerde birkaç aydan beri gözümüze takılan güzel Türkçemizin ne hallere düşürüldüğünden bazı örnekler verilmeğe  çalışılacaktır.
- “Güzel insan dost arkadaş kardeş COVID-19 illeti onu da aldı aramızdan”.
Güzel insan, dost, arkadaş ve kardeş kim? COVID-19 illeti mi? yoksa hastalığa kurban giden kişi mi?
- “Son dakika... Bomba iddia... Kızıyla evlendikten sonra devasa şirketin hisselerini 3.82 milyon kat ucuza almış!”.
Bu haberde, kızıyla evlenen damat demek istenirken; kızıyla evlenen baba deniyor sanki

- “.Kişi başına en fazla çay nerede tüketiliyor dersiniz? Tabii ki Türkiye’de! Toplam çay tüketiminin en fazla olduğu ülke ise tahmin edilebileceği gibi Çin. Çin’de toplam 1,8 milyon ton çay tüketiliyor”.
Anlatılmak istenen, en fazla çay içen millet hangisi? Türkler mi, Çinliler mi?
- “Bilim insanları, koronavirusun mutasyonundaki yavaşlamanın daha önce hastalığa yakalanmış kişilerin yeniden enfeksiyona karşı korunacağı anlamına geldiğini ve potansiyel bir aşının uzun süre etki sağlayabileceği anlamına geldiğini söyledi”.
Bu haberde ne söylenmek isteniyor? Anlamak zor

- “Annesi, babası ve kardeşini vurup intihar etti”.
- Katil kim? Babasını ve kardeşini vurup intihar eden anne mi, yoksa evlatları mı?
- “Tekrar ısıtılmış patateslerin sorunu, ısıtma işlemi değil, pişen patateslerin nasıl saklandığıdır. Buzdolabına konmadan oda sıcaklığında bırakıldıklarında, şartlar Clostridium botulinum (botülizm) gelişimi için uygun olur - özellikle de folyo ile sarılıp oksijenden uzak tutulduklarında. Patatesi tekrar ısıtmak bunları her zaman yok etmez. Bu yüzden önemli olan, patatesi güvenli bir şekilde muhafaza etmektir”.
Patatesin nasıl saklanması gerektiğini mi okuyoruz, yoksa bulmaca mı çözüyoruz belli değil, anlaşılamıyor değil mi?
- “İki güne taburcu edilecek...”.
Ben de bir aya tezkere alıyom. Dayımgillere, yengemgillere selâm ederim. Halamgillerin de ellerinden öperim!
- “İstanbul Sancaktepe’de otomobille minibüs çarpıştı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kazada ilk belirlemelere göre 12 kişi yaralandı. Yaralılar ambulanslarla hastanelere sevk edildi”.
Sevk edildi, saplantısı bir tarafa, hapishane kaçağı yahut soyguncu mu ihbar ediliyor? Milletin gözünün önünde olan kazanın ihbarı  olur mu?.
- “Tanınmış iş insanı, iş partneri ile mahkemelik oldu.
iş partneri neyin nesi? Ortak sözünün suyu mu çıktı?
- “Ünlü gurme ailesinden uzakta yaşayan öğrenci takipçisine ev yapımı konserve gönderdi”.
Noktalama işaretleri lüzumsuz olduğu için kimin kime konserve gönderdiğini anlayabilene aşk olsun.
Ünlü gurme ailesinden uzakta yaşayan öğrencisi mi takipçisine gönderiyor, yoksa ailesinden uzakta yaşayan öğrenciye ünlü gurme mi yolluyor belli değil.
- “Pegasus Hava Yolları’na ait İzmir-İstanbul seferini yapan uçağın iniş yaptıktan sonra kayarak pistin sonundaki toprak zemine çıkmıştı”.
Dikkat! Kayıp pistten uçak değil, uçağın çıkmış!
- “Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Mesut Yılmaz için hastaneden yazılı açıklama yapıldı. Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Tedavi gördüğü hastaneden de yazılı bir açıklama yapılarak...”.
Hayatını kaybetti ve yazılı açıklama sözlerinin birer defa daha tekrar edilmesi ne demek oluyor?
- “Gezegenlerden en parlak olanı, HD 73344 ismi verilen yıldızın yörüngesinde dolanıyor. Bu gezegenin, Dünya’nın kütlesinin 10 katı büyüklüğünde ve Dünya’dan 2,5 kat daha büyük olduğu kaydedildi”.
Dikkat..İki buçuk, 10’dan büyüktür.Durumu özetlemek gerekirse Diline,dinine,geçmişine sahip çıkamama riskiyle karşı karşıyayız.Lütfen daha dikkatli olalım.

Prof.Dr.Doğan EROL-23/05/2021

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetemalatya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.