2019 - 2020 eğitim öğretim yılı herkes için hayırlı olsun. Uzun bir tatil döneminin bitmesi ile birlikte okullar, kırtasiyeler, kitapevleri ve özel eğitim kurumları ön hazırlıklarını tamamladılar.  Başarılı ve nitelikli bir dönem geçirmemizi umut ediyorum. Reel bir planlama ve sahici bir hedefle öğrenci, aile ve okul üçlüsünün sağlıklı bir koordinasyon içerisinde olmaları gerekiyor. Hedef ve planlama sadece öğrenciler için gerekli değil; aynı hedef ve planlama öğretmen ve veliler içinde önem arz etmektedir. Acaba bir yaz dönemi boyunca öğrenciden beklediğimiz sorumlulukları (kitap okuma, ders çalışma, test çözme gibi) öğretmenlerimizin kaçı yerine getirdi? Yeni dönem için hazırlıklarını tamamlayıp;  öğrencilerimiz için kendilerini yenileyebilme şansını yakalayabildiler mi? Acaba ailelerimiz çocuklarının yazın yapması gereken programları anlatırken çocuklarını anlama, onlarla iletişim kurabilme adına gerekli hedefleri planlamaları yapabildiler mi? Yoksa halen birçok veli ‘’bizim çocuğun kafası çalışıyor lakin kendisi ders çalışmıyor’’ ya da öğretmenlerin yetersiz olduğu gibi yerli yersiz gerçeklikten uzak tespitlerde mi bulunuyor? Ya da öğretmen arkadaşlarımız halen okullardaki öğrenci seviyelerinin yetersiz olduğu, sınıf mevcutlarının fazla olduğu gibi bahanelerle  kendi başarısızlıklarını veya ilgisizliklerini; en kolay en basit şekilde günah keçisi olan çocuklara atmaya devam edecekler mi? Acaba okullardaki idarecilerimiz öğretmenleri motive edip çalıştırmayı mı tercih edecekler yoksa onların motivasyonlarını kırıp onlara aba altından sopa mı gösterecekler yoksa ders programları ile tehdit mi edecekler. Aynı şekilde öğretmen arkadaşlarımız ücretli nöbetleri tutmadıkları için, ek dersleri az olduğu için, idare ders programını istediği şekilde yapmadığı için günah keçisi olarak acısını çocuklardan çıkartmaya devam mı edecek? Öğrencilik ve öğretmenlik hayatımın tamamında herkes eğitim sisteminden şikayetçi oldu. Sonuç hiçbir zaman değişmedi Kıymetli meslektaşlarım, kıymetli idareciler, kıymetli veliler gelin bu eğitim-öğretim döneminde herkes kendi eksiklerini, kendi açmazlarını, kendi yetersiz olduğu yerleri geliştirmeye ve değiştirmeye çalışsın. Her şeyi eğitim sisteminden bekleyip  sorumluluğu da çocuklarımıza atmasınlar. Öğrencilerimizi ve çocuklarımızı daha iyi tanımaya çalışalım. Yeterli ve yetersiz oldukları yönlerini,davranışlarını keşfedelim eğer davranışları ve alışkanlıkları ile ilgili bir düzenleme bir çözüm üretebilirsek çocuklarımızın eğitim-öğretim başarılarının kendiliğinden değiştiğini zaten göreceğiz. Çocuklarımızın öğrencilerimizin sosyal medyada değil sosyal çevremiz ile zaman geçiren bireyler olması için bizim de öğrencilerimiz ve çocuklarımızla ekstra zaman geçirmemiz gerekmektedir. Ne suçlu eğitim sistemi, ne suçlu çocuklarımız! Suçlu aramanın vakti değil. Ama çözüm üretmenin tam zamanı Yeni dönemin yeni eğitim öğretim yılının tüm öğrenci, öğretmen ve veliler için hayırlı olmasını temenni ediyorum.