deneme bonusu veren siteler canlı casino akademik sofia grandpashabet güncel adres betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş deneme bonusu siteleri deneme bonusu veren siteler

Narkozlanmayı artık bitirdi!

SİYASET 28.12.2019 - 22:12, Güncelleme: 15.06.2021 - 12:24
 

Narkozlanmayı artık bitirdi!

İnsanlar, a haberi izleyerek narkozlanmayı bitirdi artık. Sizin a haberiniz..

Partilerine yönelik sosyal medyadaki dezerfomasyondan şikâyet eden SP İl örgütü, ülke gündeminde yer alan konularla ilgili bir açıklama yapıtı. Saadet Partisi (SP) İl Başkanı Osman Marasalı imzasıyla yapılan açıklamada ülke gündeminde yer alan Yerli otomobil üretimi, ekonomi-işsizlik, asgari ücret ve Kanal İstanbul ile ilgili zehir zemberek ifadeler içeren yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada satırbaşları şöyle;  Yerli otomobil: Rantçı zihniyetle sanayicilik olmaz! Yerli otomobil konusunda sosyal medyada bir dezenformasyon var. Ne hikmetse Türkiye’de Temel Bey’in üstüne inanılmaz bir hınç var. Temel Bey neyi bozuyor da bu hıcın bu okların hedefi oluyor anlamak çok zor. Biz yerli otomobil üretilmesine 1960’tan beri tarafız. Ülkede kim olursa olsun, bu ülkeyi 1960 yılında Milli Birlik Komitesi yönetirken de biz onlara bu ülkenin otomobilini yapmamız gerektiğini, yumuşak çeliği kendimiz yaptıktan sonra, Makine sanayisinden sonra, eğitimiyle bu işin 10 yıl içinde olabileceğini  Merhum Erbakan Hocamız askerlere anlatmıştı. Bugün de ister İtalya’da yapılmış olsun, ister prototipi yapılmış olsun, İster kamplaştırma amacıyla yapılmış olsun. Ne amaçla olursa olsun bunun hayali bile güzel. Üzerinde made in Türkiye yazılı bir aracın şu yollarda gezmesi, üstüne bir de bunun elektrikli ve son teknoloji ile üretilmesi bizim nefsimiz okşar, gururumuzu okşar. Şimdi bu durumda kalkıp yalan yanlış haberler üretmeye, Temel Bey de dedi ki otomobil üretilmez, şu yapılmaz bu yapılmaz diye yalan habere ne gerek var. Arkadaş sen bu kafayla otomobil üretemezsin dedi. Otomobil üretilmesine karşı çıkmadı. Niye ? Otomobil özgür düşüncenin ürünüdür. Ar-ge’nin ürünüdür. Yatırım amaçlı yatırımın ürünüdür. Ama sen rantçısın. Rantçı zihniyetle sanayicilik olmaz. Temel Bey’in anlatmak istediği bu. Dolayısıyla bu konuyu kutuplaştırma siyasetine malzeme yapmak yanlış ve artık 20 yaşındaki gençler bunu yutmuyor. Yutmadığı için de sana oy vermiyor. Artık iktidar bunu görsün. İnsanlar, a haberi izleyerek narkozlanmayı bitirdi artık. Sizin a haberiniz izlenmiyor. Bütün bunların görülmesi lazım. Özgürlük meraklısı bir şair İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un 27 Aralık günü 83. Vefat yıldönümüydü. Mehmet Akif dediğimiz zaman aklımıza özgürlük meraklısı bir şair, vatan sevgisi ve kardeşlik vurgusu ön plana çıkmaktadır. Fakat iki aşırı uç arasında kalan hükümetin, onların desteğiyle hayatını devam ettiren hükümetin son 2 yıldır Milli Şairimizin vefat yıldönümlerine gereken önemi vermemesi durumun ne anlama geldiğini anlatan en önemli konulardan biridir. Mehmet Akif Arnavut kökenli olmasına rağmen İslam Birliği fikrini savunmuştur. Kürt, Türk, Arnavut, Laz, Çerkez kimliklerinin tamamını Efendimiz’i (As) örnek alarak, ayaklarının altında ezmiştir. Irkları yok ederek ümmetçiliğini göstermiştir. Ekonomi: Bal bal demekle ağız tatlanmıyor! Bizim için Türkiye’nin en önemli gündem maddesi ekonomidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu ay içerisindeki konuşmalarında bahsetmiş olduğu konular, vurgulamış olduğu sözler bizim haklılığımızı bir kez daha gösteriyor.. Sayın Cumhurbaşkanı bu ay içerisinde; bal bal demekle ağız tatlanmıyor, ekonomi iyi iyi demekle de tencere kaynamıyor gibi güzel bir ifade kullandı. Doğru söylüyor. Kendi damadının sürekli olarak ekonomi iyi iyi demesine gelip, çarşı pazarda ya da kirasını ödeyemeyen esnafa sorarak görmesi lazım. İşsizlik: 6 Gençten biri işsiz Yine sosyal barışı etkileyen en önemli konu işsizlik rakamlarıdır. Türkiye’de şu anda her 6 gençten birisinin işsiz olması demek olayın vahametini gösteriyor. Bunun yanında çalışabilir genç nüfus oranının yani evlenme çağında, okulunu bitirmiş artık çalışması gereken her 4 gençten de 1’inin işsiz olması facianın boyutunu gözler önüne seriyor. Asgari ücret konusu çalışan nüfusla ilintili olarak gündeme geliyor. Asgari ücret: Kaşıkla verip kepçeyle alma meselesi Asgari ücrette hükümetin belirlemiş olduğu konu doğrudan işvereni ilgilendiren bir konudur. Memlekette sanayicinin, işverenin, zenginin ödemediği vergiyi bugün asgari ücretlinin sırtına yüklediğimiz için durum bu kadar vahim. Kaşıkla verip kepçeyle alma meselesi Refah yol iktidarı hariç bütün iktidarların uygulamış olduğu bir konu. Verilen yüzde 15’lik zammın zaten yüzde 15’i gitti. 12. Ayın başından sonuna kadar ürünlere gelen zam miktarı yüzde 15’i geçmiş durumda. Bundan sonra gelecek zamlarla da bunun eriyip biteceği gün gibi aşikardır. Ekonomimizin durumu bu iken bizim yeni yatırımlar, hazineye gelir getirecek yatırımlar yapmamız lazım. Bunun içinde toplumda birlik ve beraberliğin sağlanması lazım. Kardeşlik ortamının tesis edilmesi lazımken, biz yapılacak yatırımları da bir kamplaşma vesilesi olarak kullanıyoruz. Kanal İstanbul: Tencere dibin kara seninki benden kara Yeni yapılacak yatırımlarda eski yanlışların tekrarlanmaması lazım diyeceğiz ama nerde? Kanal İstanbul yapılsın mı yapılmasın mı? Yapılmasın diyenler vatan haini, yapılsın diyenler vatansever ! Ak Partinin şövalyeleri ile CHP’nin silahşörleri karşı karşıya. Senin dibin kara benimki senden kara ! Siz takoz oldunuz biz yaptık. Yok efendim siz sattınız biz yaptık. Bütün meseleleri bu. Kanal İstanbul bilimsel olarak tartışılsın. Daha sonra bilim adamlarının raporu doğrultusunda hayırlı olacaksa yapılsın. Ama bir hayal uğruna milletin parasını zaten götürdünüz betona, toprağa gömdünüz. Çocuğunu işsiz bıraktınız. Yatırıma üretime gitmesi gereken şeyleri getirip betona gömdünüz. Ve memleketi bu hale getirdiniz. En azından bugün bunun önüne geçelim, en azından bugün bu konuyu irdeleyelim. Şehir Üniversitesi: Benden yanaysan ormanın içine bile yaqpabilirsin! Ülkemizdeki beyin göçüne bakmak için Şehir Üniversitesi’nin başına gelenlere bakmamız lazım. Eğer benden yanaysan ormanın içerisine Üniversite yapabilirsin. Hiç kimse sorgulamaz. Birisi gelir imza atar, öbürü tahsis verir, başkası kredi verir. Ama eğer gün gelirde aramız bozulursa kusura bakma burada seni tanımam bilmem ve bir gecede senin başına çorap örerim ve İstanbul Şehir Üniversitesi’nde okuyan 7 bin öğrencinin canına okuma pahasına da olsa buraya el koyarım. Mantık bu olunca özgür düşünme yeteneği olan insanlar ya da bu getiriye sahip insanlar memleketi terk etme noktasında 5 dakika bile düşünmüyorlar. Dış Politika: Ebu Cehilllerin bile yapmaya utandığı Başta belirtmek gerekir ki bi tarafta Çin’in Maocu Doğu Perincek’i, öbür taraftan Doğu Türkistan’ı bayrak haline getirmiş MHP’nin, Devlet Bahçeli’nin yanında iktidarın da ne yapacağı belli değil. Doğu Türkistan’da tarihin görmediği, Ebu Cehillerin bile yapmaya utandığı ahlaksızlığı, zulmü 7 Maalesef İslam temsilcilerine, Müslüman kardeşlerimize yapıyorlar. Bu zulme karşı elimizden bir şey gelmiyorsa bile zulmün duyurulmasını sağlamalıyız. İktidara baktığımızda maalesef bunların hiçbirini görmüyoruz. Bunu iktidarı eleştirmek için söylemiyorum. Eliyle müdahale etmeye gücü yok doğru ama hiç olmazsa bu kadar zulmü yapmayın diye gidip şu Çinlilerle görüşmekte fayda vardır.
İnsanlar, a haberi izleyerek narkozlanmayı bitirdi artık. Sizin a haberiniz..

Partilerine yönelik sosyal medyadaki dezerfomasyondan şikâyet eden SP İl örgütü, ülke gündeminde yer alan konularla ilgili bir açıklama yapıtı. Saadet Partisi (SP) İl Başkanı Osman Marasalı imzasıyla yapılan açıklamada ülke gündeminde yer alan Yerli otomobil üretimi, ekonomi-işsizlik, asgari ücret ve Kanal İstanbul ile ilgili zehir zemberek ifadeler içeren yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada satırbaşları şöyle; 

Yerli otomobil: Rantçı zihniyetle sanayicilik olmaz!

Yerli otomobil konusunda sosyal medyada bir dezenformasyon var. Ne hikmetse Türkiye’de Temel Bey’in üstüne inanılmaz bir hınç var. Temel Bey neyi bozuyor da bu hıcın bu okların hedefi oluyor anlamak çok zor. Biz yerli otomobil üretilmesine 1960’tan beri tarafız. Ülkede kim olursa olsun, bu ülkeyi 1960 yılında Milli Birlik Komitesi yönetirken de biz onlara bu ülkenin otomobilini yapmamız gerektiğini, yumuşak çeliği kendimiz yaptıktan sonra, Makine sanayisinden sonra, eğitimiyle bu işin 10 yıl içinde olabileceğini  Merhum Erbakan Hocamız askerlere anlatmıştı. Bugün de ister İtalya’da yapılmış olsun, ister prototipi yapılmış olsun, İster kamplaştırma amacıyla yapılmış olsun. Ne amaçla olursa olsun bunun hayali bile güzel. Üzerinde made in Türkiye yazılı bir aracın şu yollarda gezmesi, üstüne bir de bunun elektrikli ve son teknoloji ile üretilmesi bizim nefsimiz okşar, gururumuzu okşar. Şimdi bu durumda kalkıp yalan yanlış haberler üretmeye, Temel Bey de dedi ki otomobil üretilmez, şu yapılmaz bu yapılmaz diye yalan habere ne gerek var. Arkadaş sen bu kafayla otomobil üretemezsin dedi. Otomobil üretilmesine karşı çıkmadı. Niye ? Otomobil özgür düşüncenin ürünüdür. Ar-ge’nin ürünüdür. Yatırım amaçlı yatırımın ürünüdür. Ama sen rantçısın. Rantçı zihniyetle sanayicilik olmaz. Temel Bey’in anlatmak istediği bu. Dolayısıyla bu konuyu kutuplaştırma siyasetine malzeme yapmak yanlış ve artık 20 yaşındaki gençler bunu yutmuyor. Yutmadığı için de sana oy vermiyor. Artık iktidar bunu görsün. İnsanlar, a haberi izleyerek narkozlanmayı bitirdi artık. Sizin a haberiniz izlenmiyor. Bütün bunların görülmesi lazım.

Özgürlük meraklısı bir şair

İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un 27 Aralık günü 83. Vefat yıldönümüydü. Mehmet Akif dediğimiz zaman aklımıza özgürlük meraklısı bir şair, vatan sevgisi ve kardeşlik vurgusu ön plana çıkmaktadır. Fakat iki aşırı uç arasında kalan hükümetin, onların desteğiyle hayatını devam ettiren hükümetin son 2 yıldır Milli Şairimizin vefat yıldönümlerine gereken önemi vermemesi durumun ne anlama geldiğini anlatan en önemli konulardan biridir. Mehmet Akif Arnavut kökenli olmasına rağmen İslam Birliği fikrini savunmuştur. Kürt, Türk, Arnavut, Laz, Çerkez kimliklerinin tamamını Efendimiz’i (As) örnek alarak, ayaklarının altında ezmiştir. Irkları yok ederek ümmetçiliğini göstermiştir.

Ekonomi: Bal bal demekle ağız tatlanmıyor!

Bizim için Türkiye’nin en önemli gündem maddesi ekonomidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu ay içerisindeki konuşmalarında bahsetmiş olduğu konular, vurgulamış olduğu sözler bizim haklılığımızı bir kez daha gösteriyor.. Sayın Cumhurbaşkanı bu ay içerisinde; bal bal demekle ağız tatlanmıyor, ekonomi iyi iyi demekle de tencere kaynamıyor gibi güzel bir ifade kullandı. Doğru söylüyor. Kendi damadının sürekli olarak ekonomi iyi iyi demesine gelip, çarşı pazarda ya da kirasını ödeyemeyen esnafa sorarak görmesi lazım.

İşsizlik: 6 Gençten biri işsiz

Yine sosyal barışı etkileyen en önemli konu işsizlik rakamlarıdır. Türkiye’de şu anda her 6 gençten birisinin işsiz olması demek olayın vahametini gösteriyor. Bunun yanında çalışabilir genç nüfus oranının yani evlenme çağında, okulunu bitirmiş artık çalışması gereken her 4 gençten de 1’inin işsiz olması facianın boyutunu gözler önüne seriyor. Asgari ücret konusu çalışan nüfusla ilintili olarak gündeme geliyor.

Asgari ücret: Kaşıkla verip kepçeyle alma meselesi

Asgari ücrette hükümetin belirlemiş olduğu konu doğrudan işvereni ilgilendiren bir konudur. Memlekette sanayicinin, işverenin, zenginin ödemediği vergiyi bugün asgari ücretlinin sırtına yüklediğimiz için durum bu kadar vahim. Kaşıkla verip kepçeyle alma meselesi Refah yol iktidarı hariç bütün iktidarların uygulamış olduğu bir konu. Verilen yüzde 15’lik zammın zaten yüzde 15’i gitti. 12. Ayın başından sonuna kadar ürünlere gelen zam miktarı yüzde 15’i geçmiş durumda. Bundan sonra gelecek zamlarla da bunun eriyip biteceği gün gibi aşikardır. Ekonomimizin durumu bu iken bizim yeni yatırımlar, hazineye gelir getirecek yatırımlar yapmamız lazım. Bunun içinde toplumda birlik ve beraberliğin sağlanması lazım. Kardeşlik ortamının tesis edilmesi lazımken, biz yapılacak yatırımları da bir kamplaşma vesilesi olarak kullanıyoruz.

Kanal İstanbul: Tencere dibin kara seninki benden kara

Yeni yapılacak yatırımlarda eski yanlışların tekrarlanmaması lazım diyeceğiz ama nerde? Kanal İstanbul yapılsın mı yapılmasın mı? Yapılmasın diyenler vatan haini, yapılsın diyenler vatansever ! Ak Partinin şövalyeleri ile CHP’nin silahşörleri karşı karşıya. Senin dibin kara benimki senden kara ! Siz takoz oldunuz biz yaptık. Yok efendim siz sattınız biz yaptık. Bütün meseleleri bu. Kanal İstanbul bilimsel olarak tartışılsın. Daha sonra bilim adamlarının raporu doğrultusunda hayırlı olacaksa yapılsın. Ama bir hayal uğruna milletin parasını zaten götürdünüz betona, toprağa gömdünüz. Çocuğunu işsiz bıraktınız. Yatırıma üretime gitmesi gereken şeyleri getirip betona gömdünüz. Ve memleketi bu hale getirdiniz. En azından bugün bunun önüne geçelim, en azından bugün bu konuyu irdeleyelim.

Şehir Üniversitesi: Benden yanaysan ormanın içine bile yaqpabilirsin!

Ülkemizdeki beyin göçüne bakmak için Şehir Üniversitesi’nin başına gelenlere bakmamız lazım. Eğer benden yanaysan ormanın içerisine Üniversite yapabilirsin. Hiç kimse sorgulamaz. Birisi gelir imza atar, öbürü tahsis verir, başkası kredi verir. Ama eğer gün gelirde aramız bozulursa kusura bakma burada seni tanımam bilmem ve bir gecede senin başına çorap örerim ve İstanbul Şehir Üniversitesi’nde okuyan 7 bin öğrencinin canına okuma pahasına da olsa buraya el koyarım. Mantık bu olunca özgür düşünme yeteneği olan insanlar ya da bu getiriye sahip insanlar memleketi terk etme noktasında 5 dakika bile düşünmüyorlar.

Dış Politika: Ebu Cehilllerin bile yapmaya utandığı

Başta belirtmek gerekir ki bi tarafta Çin’in Maocu Doğu Perincek’i, öbür taraftan Doğu Türkistan’ı bayrak haline getirmiş MHP’nin, Devlet Bahçeli’nin yanında iktidarın da ne yapacağı belli değil. Doğu Türkistan’da tarihin görmediği, Ebu Cehillerin bile yapmaya utandığı ahlaksızlığı, zulmü 7 Maalesef İslam temsilcilerine, Müslüman kardeşlerimize yapıyorlar. Bu zulme karşı elimizden bir şey gelmiyorsa bile zulmün duyurulmasını sağlamalıyız. İktidara baktığımızda maalesef bunların hiçbirini görmüyoruz. Bunu iktidarı eleştirmek için söylemiyorum. Eliyle müdahale etmeye gücü yok doğru ama hiç olmazsa bu kadar zulmü yapmayın diye gidip şu Çinlilerle görüşmekte fayda vardır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetemalatya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.