deneme bonusu veren siteler canlı casino akademik sofia grandpashabet güncel adres betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş deneme bonusu siteleri deneme bonusu veren siteler

Dedelerimizden bize kalanlarla aramız pekiyi değil!

Kültür 01.12.2019 - 17:04, Güncelleme: 15.06.2021 - 12:24
 

Dedelerimizden bize kalanlarla aramız pekiyi değil!

alanlara kimlik kazandıramayan ölçeksiz (devasa) yapılan yeni camiler..

Ser Mimar’ın 2. Sayısı çıktı. Mimarlar Odası Malatya Şubesinin yayın organı olan Ser Mimar dergisinin 2. Sayısı çıktı. Deginin 2. Sayısında Şube Başkanı Fatma Altaş ve editör Bahar Aslan’ın yansıra, Murat Tortumlu, Nevzat Sayın, Mehmet Gül, Atilla Kantarcı, Cemal Karabaş, Bekir Sözen, Prof. Dr. K.Kutgün Eyüpgiller, Doç. Dr. İrem Yaylalı Gencer, Öğretim Üyesi Dr. Mine Topçubaşı, Sanat tarihçileri İsmail Aytaç ve Fatih Bahçeci, Levent İskenderoğlu gibi kültür insanlarının yazıları yer aldı. Taşınır-taşınmaz kültürel değerlerimizin yok edilişini, yitirilen mahallelerimizi, Balaban’ın kerpiç evlerini, çevreyle ve bulunduğu alanla uyumlu kullanılan yapı malzemesiyle insanı kendine çeken eski camileri ve beton yığını olmasını yanı sıra cami maneviyatını yok eden, bulundukları alanlara kimlik kazandıramayan ölçeksiz (devasa) yapılan yeni camiler gibi birçok kültürel ve sanatsal konunun konuları işlendiği Ser Mimar dergisinin 2. Sayısı, Editör Bahar Aslan’ın   “Hayatlarımızda “devamlılık” fikri olsaydı, nasıl bir yaşama üslubuna sahip olurduk? Yüzyılların birikimiyle binbir emekle kurulmuş medeniyet merkezleri olması beklenen şehirlerimize bu soru çerçevesinde baktığımızda vaziyet hiç de iç açıcı görünmüyor. “Devamlılık fikrine pek değer verdiğimiz söylenemez. Üzerinde oturduğumuz coğrafyada bizden önceki kültürlerin-medeniyetlerin bıraktığı mirası korumak bir yana, bizden iki-üç nesil önceki kendi dedelerimizden bize kalanlarla bile aramız iyi değil. Sanki onlara tahammül edemiyormuşuz, onları imha etmek istiyormuşuz gibi bir halimiz var…” diye başlayan ve “ … Asırlık çınarlar, herhangi bir muhalefet olmadan, sessiz sedasız kesiliyor, bunların yerine kaldırım döşeniyor yahut Malatya’nın iklimine hiç uymayan palmiyeler-zakkumlar dikiliyor. Evliya çelebi’nin seyahatnamesinde bahsettiği ve ağaçtan inmeden Diyarbakır’dan İzmir’e gidebilen sincabların yolunun geçtiği Beydağları bugün kel ve ağaçsız. Hatta üzerinde memleketin en zevkiz, en berbat apartmanları yükseliyor! Malatya’dan bakıldığında kel de olsa Beydağlarını gören Malatyalıların ufuk çizgisini artık bu ucubeler kapatıyor. Ufuklarımızın kapatılmasına daha ne kadar göz yumacağız” ifadeleriyle sonlanan Makalesiyle başlıyor. Aspuzu Malatya’sının gelişimi ve planlaması, kâğıt üzerinde kalan projeler, güzel ve çirkin, yitirdiğimiz tarihimiz, kaybolan mahalleler gibi başlıklarda Malatya’nın taşınır-taşınmaz kültürel değerleri yapıcı eleştirilerle irdeleniyor.    
alanlara kimlik kazandıramayan ölçeksiz (devasa) yapılan yeni camiler..

Ser Mimar’ın 2. Sayısı çıktı. Mimarlar Odası Malatya Şubesinin yayın organı olan Ser Mimar dergisinin 2. Sayısı çıktı. Deginin 2. Sayısında Şube Başkanı Fatma Altaş ve editör Bahar Aslan’ın yansıra, Murat Tortumlu, Nevzat Sayın, Mehmet Gül, Atilla Kantarcı, Cemal Karabaş, Bekir Sözen, Prof. Dr. K.Kutgün Eyüpgiller, Doç. Dr. İrem Yaylalı Gencer, Öğretim Üyesi Dr. Mine Topçubaşı, Sanat tarihçileri İsmail Aytaç ve Fatih Bahçeci, Levent İskenderoğlu gibi kültür insanlarının yazıları yer aldı.

Taşınır-taşınmaz kültürel değerlerimizin yok edilişini, yitirilen mahallelerimizi, Balaban’ın kerpiç evlerini, çevreyle ve bulunduğu alanla uyumlu kullanılan yapı malzemesiyle insanı kendine çeken eski camileri ve beton yığını olmasını yanı sıra cami maneviyatını yok eden, bulundukları alanlara kimlik kazandıramayan ölçeksiz (devasa) yapılan yeni camiler gibi birçok kültürel ve sanatsal konunun konuları işlendiği Ser Mimar dergisinin 2. Sayısı, Editör Bahar Aslan’ın  

“Hayatlarımızda “devamlılık” fikri olsaydı, nasıl bir yaşama üslubuna sahip olurduk?

Yüzyılların birikimiyle binbir emekle kurulmuş medeniyet merkezleri olması beklenen şehirlerimize bu soru çerçevesinde baktığımızda vaziyet hiç de iç açıcı görünmüyor. “Devamlılık fikrine pek değer verdiğimiz söylenemez.

Üzerinde oturduğumuz coğrafyada bizden önceki kültürlerin-medeniyetlerin bıraktığı mirası korumak bir yana, bizden iki-üç nesil önceki kendi dedelerimizden bize kalanlarla bile aramız iyi değil. Sanki onlara tahammül edemiyormuşuz, onları imha etmek istiyormuşuz gibi bir halimiz var…” diye başlayan ve

“ … Asırlık çınarlar, herhangi bir muhalefet olmadan, sessiz sedasız kesiliyor, bunların yerine kaldırım döşeniyor yahut Malatya’nın iklimine hiç uymayan palmiyeler-zakkumlar dikiliyor.

Evliya çelebi’nin seyahatnamesinde bahsettiği ve ağaçtan inmeden Diyarbakır’dan İzmir’e gidebilen sincabların yolunun geçtiği Beydağları bugün kel ve ağaçsız. Hatta üzerinde memleketin en zevkiz, en berbat apartmanları yükseliyor! Malatya’dan bakıldığında kel de olsa Beydağlarını gören Malatyalıların ufuk çizgisini artık bu ucubeler kapatıyor.

Ufuklarımızın kapatılmasına daha ne kadar göz yumacağız” ifadeleriyle sonlanan Makalesiyle başlıyor. Aspuzu Malatya’sının gelişimi ve planlaması, kâğıt üzerinde kalan projeler, güzel ve çirkin, yitirdiğimiz tarihimiz, kaybolan mahalleler gibi başlıklarda Malatya’nın taşınır-taşınmaz kültürel değerleri yapıcı eleştirilerle irdeleniyor.    

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetemalatya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.