Adresi belli kadro alım ilanı

41 öğretim üyesi kadrosunun, önceden belirlenen isimlerin adres olarak gösterildiği “Kişiye özel ilanla” alınacağı iddia eden CHP’li Ağbaba; “1 ay önce kurulan ve bu yıl 80 öğrenci alarak Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde eğitime başlayacak Tıp Fakültesine 41 öğretim üyesi alım ilanı 8 Ağustos 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Ancak ilk kez alım yapılan, bu nedenle stratejik anlamda büyük önem taşıyan tıp fakültesi ilanında Doktor Öğr. Üyesi, Doçent ve Profesör düzeyindeki 41 kadroluk akademik personelin neredeyse tamamının isimlerinin alımdan önce belirlendiği, bu kişilerin kriterlerine göre ilana çıkıldığı” iddialarını öne sürdü. Adresli kadro alım ilanı için CHP’li Ağbaba tarafından yapılan yazılı açıklamada;   Neredeyse tamamı “CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Pamukkale Üniversitesi Rektörü’nün eşine özel kadro ilanına çıkmasının ne ilk ne de son olduğunu belirterek, Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin tıp fakültesi için çıktığı 41 öğretim üyesi ilanın neredeyse tamamının “kişiye özel ilan” olduğunun Malatya’da konuşulduğunu belirtti. Türkiye son günlerde Pamukkale Üniversitesi Rektörü Hüseyin Bağ’ın eşine özel kadro ilanına çıkmasını konuşuyor. Eşini daha önce İslami Bilimler Enstitüsü’ne sekreter olarak atayan, tepkiler üzerine istifa eden eşini 1,5 yıl sonra Dil Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne bilgisayar işletmeni olarak görevlendirmesiyle gündeme gelen Pamukkale Üniversitesi Rektörü Hüseyin Bağ, bu kez de Personel Daire Başkanlığı kadrosu için açılan ilanın kriterlerini eşine göre ayarlaması ile gündemde. Rektör hakkında YÖK tarafından soruşturma açılması ise tepkileri dindirmiyor. Geleceğe dinamit koyuluyor CHP’li Ağbaba, AKP’nin Türkiye’yi eş/dost/ahbap ülkesine çevirdiğini belirterek, KPSS’de Türkiye 1.sini mülakatta eleyip, kendi yakınlarını sınavsız müdür yapanlar ülkenin geleceğine dinamit koyuyor” ifadelerini kullandı. Adrese teslim kadrolar Ağbaba, Pamukkale Üniversitesi’nde yaşanılanlar sosyal medyanın etkisiyle gündeme geldiğini belirterek “Türkiye’nin tamamında, başta üniversiteler olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarında Pamukkale Üniversitesi’nde yaşanılanlardan belki de daha fazlası yaşanıyor. Bunun en son örneği Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nde karşımıza çıktı. Malatya Turgut Özal Üniversitesi’ne bağlı olarak 1 ay önce kurulan ve bu yıl 80 öğrenci alarak Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde eğitime başlayacak Tıp Fakültesine 41 öğretim üyesi alım ilanı 8 Ağustos 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Ancak ilk kez alım yapılan, bu nedenle stratejik anlamda büyük önem taşıyan tıp fakültesi ilanında Doktor Öğr. Üyesi, Doçent ve Profesör düzeyindeki 41 kadroluk akademik personelin neredeyse tamamının isimlerinin alımdan önce belirlendiği, bu kişilerin kriterlerine göre ilana çıkıldığı Malatya kamuoyunda tepkiyle karşılanıyor” ifadelerini kullandı. Hizmet değil, dostlarına kadro açmak için İlanın YÖK’ün “Kişiyi tanımlamaya yönelik, akademik rekabeti engelleyecek nitelikte ek ölçütler ya da özel şartlar ilanda yer alamaz” kuralını açıkça ihlal ettiğinin konuşulduğunu belirten Ağbaba, “Turgut Özal Üniversitesi’nin 41 kişilik ilanında her madde neredeyse tek bir kişiyi işaret etmektedir. Örneğin; Göğüs Hastalıkları doktor öğretim üyesi kadrosu için ; ‘Evde oksijen tedavisinin kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan hastalarda enerji metabolizması üzerine etkileri üzerine çalışmaları bulunmak’ , Göz Hastalıkları Profesör kadrosu için ‘Şaşılık üzerine çalışmaları bulunmak’ ,   Ortopedi ve Travmatoloji Dr. Öğr. Üyesi kadrosu için ‘Femur kaynamama ve Kienböck üzerine ve Saç turnikesi üzerine çalışma yapmış olmak, Yurt dışında fellow ya da observer olarak bulunmuş olmak’, Biyofizik  Doçent  Kadrosu  ‘Mutasyon oluşum işlergeleri üzerine biyofiziksel yaklaşımla gerçekleştirilmiş biyoinformatik çalışmalar yapmış olmak’… ve daha onlarca örnek. İlanın şeffaf, her bilim insanının başvuru yapacağı nitelikte olmaması, tıp fakültesinin halka hizmet için değil, kendi dostlarına kadro yaratmak için açıldığı imajı verir ki bu durum Malatya için hem düşündürücü hem de üzüntü vericidir” ifadeleri yer aldı.